6 Ocak 2023 Cuma

Sürdürülebilir Su Kullanımında Kayıp Kaçakların Rolü

Dünya üzerinde nüfusun hızla artması, iklim değişikliğinin su kaynakları üzerine olan baskısı, hızlı kentleşme, içilebilir kaliteli tatlı suya ulaşımı olumsuz etkilemekle birlikte, kişi başına düşen su miktarını da azaltmaktadır. Bu bağlamda suyun sürdürülebilirliğini sağlayabilmek için verimli, planlı su kullanımı sağlanmalı, insanlar arasında da su tasarrufunun önemiyle ilgili farkındalık oluşturulmalıdır. Dolayısıyla mahalli idareler tarafından su kayıp kaçaklarının tespitlerinin yapılıp önlenmesi, kısa vadede alternatif su kaynaklarını bulmaktan daha etkili bir çözüm olacaktır. 2014 yılında İÇME SUYU TEMİN VE DAĞITIM SİSTEMLERİNDEKİ Su KAYIPLARININ KONTROLÜ YÖNETMELİĞİ kapsamında su kaynaklarının korunması ve verimliliğin arttırılması doğrultusunda, içme-kullanma suyunun etkin kullanılması ve israfının önlenmesi için içme-kullanma suyu temin ve dağıtım sistemlerindeki su kayıplarının kontrolüne ilişkin usûl ve esasları düzenlenmiştir. Yönetmeliğin 8. maddesine göre İçme suyu temin ve dağıtım sistemlerindeki suyun kontrolü maksadıyla ilgili idareler, su dengelerini belirlemek ve su kayıp miktarlarını tespit etmekle yükümlüdürler.  bu kapsamda kayıpların tespiti için sırasıyla aşağıdaki maddeler uygulanmalıdır.

a) Sisteme giren su hacmi ve debisi sürekli olarak ölçülür ve elde edilen veriler elektronik ortamda muhafaza edilir, bu kapsamda sistemde gerekli yerlere sürekli ölçüm cihazları kurulur.

b) Şebekeden izinli tüketim miktarı belirlenir, bu kapsamda aşağıdaki işlemler yapılır:

1) Bütün tüketim noktalarının abonelik işlemlerinin yapılması ve faturalandırılmayan aboneler dahil bütün abone noktalarına mutlaka tüketim profiline uygun çap ve özellikte sayaç takılması sağlanır.

2) Faturalandırılmayan aboneler dahil bütün sayaçlar düzenli olarak okunur.

3) Bütün sayaçların düzenli olarak bakımının ve kalibrasyonunun yapılması veya yenilenmesi; ölçüm hassasiyeti düşük, ölçüm hassasiyetini kaybetmiş ve 10 yıldan eski sayaçların, su kalitesine, kullanım maksadına ve günün teknolojisine uygun, ölçüm hassasiyeti yüksek sayaçlar ile değiştirilmesi sağlanır.

c) Sistemdeki fiziki su kayıpları, bu Yönetmelik uyarınca çıkarılacak Teknik Usuller Tebliğinde verilen usuller esas alınarak belirlenir.

ç) Rehabilitasyonu yapılacak sistemlerde çalışmalara başlamadan önce, su kayıp oranı belirlenir ve rehabilitasyon çalışmalarına paralel olarak kayıp oranındaki azalma gözlemlenir.

İdareler su kayıplarının azaltılması için su kayıp oranlarını, bu Yönetmeliğin yürürlük tarihinden itibaren, büyükşehir ve il belediyelerinde 5 yıl içerisinde en fazla %30, takip eden 4 yıl içerisinde ise en fazla %25 düzeyine; diğer belediyelerde 9 yıl içerisinde en fazla %30, takip eden 5 yıl içerisinde ise en fazla %25 düzeyine indirmekle yükümlüdürler. Bu kapsamda, bu Yönetmelik uyarınca çıkarılacak Teknik Usuller Tebliğinde verilen yöntemler çerçevesinde gerekli faaliyetler yürütülür.

28 Eylül 2022 Çarşamba

Covid-19 Küresel Salgını Su Kullanımını Nasıl Etkiledi?

 Çin'in Wuhan kentinden başlayarak, küresel bir dünyada yaşamanın etkisiyle kısa süre içinde tüm dünyayı etkisi altına alan Covid-19 Küresel salgını sağlık başta olmak üzere; ekonomik, sosyal, alışkanlıklar, temiz su kullanımı bakımından oldukça yeni durumlarla karşı karşıya bıraktı. 

İklim değişikliğinin olumsuz etkileriyle birlikte ülkeleri yeni bir üretim tarzına iten sürdürülebilir kalkınmanın önemi, böylesine yıkıcı bir etkisi olan küresel salgınla birlikte daha da önem kazandı. Tüketimin sermayenin krizlerine karşı bir araç olarak kullanıldığı kapitalist sistemde, mevcut durumun devamı için tasarrufun  tüm insanlık adına gereklilik olduğu ortaya konulmuş oldu.

Covid-19 salgınıyla mücadelede maske-mesafe-temizlik üçgeninde temizliğin önemi oldukça ön plana çıkmıştır. özellikle temiz içilebilir su kullanımının artması, su kullanımında olan baskıyı daha da çok artırmış bir yandan suyun sürdürülebilirliği için alternatif su kaynakları kullanmalıyız derken, bir yandan da temiz su kullanımının da artmış olması su kaynaklarının korunmasının gerekliliğini bir kez daha ortaya koymuştur.


19 Mart 2021 Cuma

Panel Duyurusu 22 Mart Dünya Su Günü


Ankara Üniversitesinin düzenlemiş olduğu dünya su gününde yapılacak olan panel su onusunda farkındalık oluşturmak adına güzel bir katkı sağlayacak.


 

Panel Duyurusu





İklim değişikliği, hızlı nüfus artışı, plansız kentleşme, göç ve küresel salgının su üzerindeki baskısıyla kıt bir kaynak olan suyun sürdürülebilirliğinin sağlanması, iyi bir su yönetiminin olması, suyun arz güvenliğinin sağlanması için olmazsa olmaz bir unsurdur.

Dünyada su politikalarında son durum nedir? Türkiye'nin su politikaları konusunda bulunduğu yer ne? Uygulamada ne gibi aksaklıklarla karşılaşılıyor? Türkiye su fakiri bir ülke mi? Su ekonomik olarak bir yük olabilir mi? Enerjide su ne anlama geliyor? gibi birçok sorunun cevabı Türkiye Enerji Stratejileri ve Politikaları Araştırma Merkezi (TESPAM)'ın düzenlediği "Ulusal Su Güvenliği Politikaları Paneli"nde cevaplanacak.

Tarih: 20 Mart Cumartesi 20.00


İzleme Linki: https://youtu.be/OvsI1TPxMo0


KONUŞMACILAR


Oğuzhan Akyener

TESPAM Başkanı


Prof. Dr. Cumali Kınacı

İstanbul Teknik Üniversitesi Kuzey Kıbrıs Rektörü 


Doç. Dr. Gökşen Çapar

Ankara Üniversitesi Su Yönetimi Enstitüsü Müdürü


MODERATÖR


Neşat Gündoğdu

TESPAM Genel Sekreteri

8 Mart 2021 Pazartesi

Türkiye'de Suyun Durumu: Suyun Verimliliği İçin Bir Durum Tespiti



      Türkiye'de dünya ortalamasındaki artış gibi nüfus artışı devam etmektedir. Bu durum hem su kaynaklarındaki baskıyı artırmakta hem de iklim değişikliğinin baskısıyla birlikte azalan su kaynaklarının canlıların varlığını sürdürülebilirliğini tehdit etmektedir. Dolayısıyla doğal kaynaklar üzerindeki baskının azaltılması alternatif çözüm yollarının bulunması karşılıklı bağımlılığı söz konusu hale getirmektedir.

        Türkiye'de sektörler bazında bakıldığında en fazla su kaynağını dünya ortalamasında olduğu gibi tarımsal sulama suyunda kullanıldığı görülmektedir. Kalkınmış ülkelere nazaran daha fazla sulama suyunun kullanılması Türkiye gibi kalkınmakta olan ülkelerde su konusunda sektörel bazda dengenin sağlanması ve aynı zamanda alternatif su kaynaklarına yönelim, su verimliliği ve su tasarrufu açısından olmazsa olmaz bir unsur olmaktadır.



                                


                                            Kaynak: www.csb.gov.tr



      Sulama suyu kullanımında bitki deseninin analiz edilmesi, birim metrekare alandan alınacak verimin hesaplanması ve bitki türüne göre farklılık göstermekle birlikte damla sulama sistemlerine geçilmesi suyun verimli kullanılması açısından hayati önem taşımaktadır. Bu bağlamda  hem çiftçilerin bilinçlendirilmesi hem de sulama sistemlerinin yenilenmesi hayati önem taşımaktadır. Sulama sisteminin yanı sıra su iletim sistemleri de su kayıplarında olmazsa olmaz bir önem taşımaktadır. Suyun iletimini yaparken buharlaşmanın önlenmesi ve su kaybının azaltılabilmesi için kapalı sistem boru iletim hatlarının kullanılması su verimliliğini artıran sistemlerdendir. Damla sulama yöntemi yüzey sulama yöntemine göre %49 su tasarrufu sağlamaktadır. Su uygulama randımanı ise %85-95 lere kadar çıkmaktadır. Ülkemizde basınçlı sulama yöntemi henüz yaygın olarak kullanılmamaktadır. Açık kanal sistemlerinde su iletim randımanı %70 iken kapalı sistemlerde ise bu oran %100 lere kadar ulaşmaktadır.
        
        Günümüzde tarım yapılan alan 28 milyon hektara ulaşmış durumda ve artırılacak tarım alanları bulunmamaktadır. bu bağlamda da hem birim alandan alınacak verimin artırılması hem de toprak su sistemlerinin geliştirilmesi gerekmektedir. Bu anlamda sulama yönteminin iyi bir şekilde belirlenmesi verimliliği de artıracak hususlardan biridir. 

        İçme ve kullanma suyunun oranı, tarımsal sulama suyuna göre az olmakla birlikte alternatif su kaynakları kullanılarak içme ve kullanma suyunda tasarruf ve verimlilik sağlamak mümkün olabilmektedir. Yeni nesil binalarda gri su kullanımının yaygınlaştırılması yağmursuyu hasadı sistemlerinin oluşturulması su verimliliği için sağlanacak önemli katkılardır. Su verimliliğinin sağlanabilmesi için hem kamunun hem özel sektörün farkındalık yaratacak kampanyalar üretmesi gerekmektedir.

        Sudaki kayıp kaçakların tespitini yapıp en aza indirmek, ücretlendirilmemiş su kullanımını en aza indirmek, suyun fiyatlandırılması arz odaklı olarak sadece verimliliği sağlayabilecek ölçüde gerekli unsurdur. 

       Endüstriyel su kullanımında verimliliğin sağlanabilmesi için tesislerdeki su, buhar , şebeke kayıp ve kaçakları önlenmelidir. Çevre dostu yeşil ürünler tercih edilerek Yağmur suyu toplanmalı ve kullanılmalıdır. Daha az su tüketen ya da susuz çalışabilen kuru üretim teknolojileri tercih edilmelidir.

        Belediyeler, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı, müteahhitler işbirliği içinde evsel su kullanım döngüsü için sistem kurarak halkın kullanımına sunabilirler.  Belediyeler aynı zamanda içme suyu yönetiminden de sorumlu olmaları nedeniyle, su verimliliğini ve tasarrufunu sağlayacak en önemli kurumlardır.  Kayıp ve kaçakla mücadele eylem planları yapılmalı, vatandaşları gri su konusunda özendirmeli ve bilinçlendirmelidir. Biz bireyler olarak suyu verimli kullanmayı hayatımıza geçirmeli ve yetiştirdiğimiz nesillere bu konuda örnek olmalıyız.

        
        





5 Mart 2021 Cuma

Kent Çevre Su SAM adına Reyyan GÜNDOĞDU iklim forumunda konuştu:




        Kent Çevre Su Araştırmalar Merkezi Kurucusu Reyyan GÜNDOĞDU, TESPAM ve Hoca Ahmet Yesevi Üniversitesi'nin katkısıyla hazırlanan bir çok akademisyen ve uzmanın yer aldığı İklim Forumunda suyun verimli kullanılması konusuna dikkat çekerek suyun sürdürülebilirliğinin sağlanabilmesi için tüm dünyanın işbirliği içinde çalışması gerektiğini vurguladı.

        Gündoğdu'nun aktardıklarından satırbaşları ise şöyleydi;

-Sektörel olarak suyun kullanımı ve verimliliğinin tespiti, suyun sürdürülebilirliğinin sağlanabilmesi için önemli unsurdur.

-Evsel, Tarımsal, Endüstriyel su kullanımlarında; gri su kullanımı, yağmur suyu hasadı, bitki desenine uygun sulama sistemlerinin kullanılması, suyun aktarımında buharlaşmayı önlemek için kapalı sistem boruların kullanılması, sudaki kayıp kaçakların önlenmesi gibi yöntemlerle iklim değişikliğinin su üzerindeki baskısını en aza indirmek mümkündür.

-Su kullanımında tasarrufu ve verimliliği sağlayabilmek için hem yerel yönetimler hem merkezi yönetim hem de devletler birbirleriyle işbirliği içinde mücadele edilmelidir.

    1970 kapitalizmin yapısal kriziyle birlikte sermayenin küreselleşmesi ülkeleri karşılıklı bağımlı bir hale getirmiş ve bir ülkenin refahı diğer ülkenin kalkınmasıyla üretim tüketim dengesi açısından bağımlı hale gelmiştir. özelikle sanayileşme ile birlikte  çevreci yaklaşımın ön planda tutulmaması, ülkelerin refahının sürdürülebilirliği açısından 1970 li yıllarla birlikte çevre "high politics" bir seviyeye çıkmıştır. kapitalist sistemin maksimum kar minimum maliyet anlayışıyla örtüşen çevreden maliyetsiz doğal kaynak alımı çevrenin vahşice tahribatına yol açmış ve bu durumun düzeltilebilmesi için ise sürdürülebilir kalkınma ve yeşil ekonomi bakış açısı ön plana çıkmıştır.

İzlemek isteyenler için iklim formunun linki aşağıdadır.

İklim Formu





1 Aralık 2020 Salı

Gündoğdu: Kent-Çevre-Su Stratejik Araştırmalar Merkezi literatüre katkı sağlayacak

Kent-Çevre-Su Stratejik Araştırmalar Merkezi Başkanı Reyyan Gündoğdu, iklim değişikliğinin etkisini artırdığı son zamanlarda ülkelerin çözüm arayışlarına katkı sağlayan bir çok akademik çalışma olduğunu söyleyerek, "Özellikle Sürdürülebilir kalkınma hedefleriyle birlikte ülkeler 2030'a kadar kaynakların verimli kullanılmasını önceleyen çalışmalar yapmaktadır. Küreselleşmeyle birlikte karşılıklı bağımlılığın artması , ülkelerin tek başına değil, sürdürülebilir kalkınma için birlikte hareket etmesi gerektiğini ortaya koymuştur. Bu bağlamda   Kent-Çevre-Su Stratejik Araştırmalar Merkezi mevcut durum nedir? ne yapılmalıdır? Bakış açısıyla literatüre  katkı sağlayacak akademik analizlerle kent, çevre ve su çalışmalarına yer verecektir." dedi.