Türkiye'de dünya ortalamasındaki artış gibi nüfus artışı devam etmektedir. Bu durum hem su kaynaklarındaki baskıyı artırmakta hem de iklim değişikliğinin baskısıyla birlikte azalan su kaynaklarının canlıların varlığını sürdürülebilirliğini tehdit etmektedir. Dolayısıyla doğal kaynaklar üzerindeki baskının azaltılması alternatif çözüm yollarının bulunması karşılıklı bağımlılığı söz konusu hale getirmektedir.
Türkiye'de sektörler bazında bakıldığında en fazla su kaynağını dünya ortalamasında olduğu gibi tarımsal sulama suyunda kullanıldığı görülmektedir. Kalkınmış ülkelere nazaran daha fazla sulama suyunun kullanılması Türkiye gibi kalkınmakta olan ülkelerde su konusunda sektörel bazda dengenin sağlanması ve aynı zamanda alternatif su kaynaklarına yönelim, su verimliliği ve su tasarrufu açısından olmazsa olmaz bir unsur olmaktadır.
Kaynak: www.csb.gov.tr
Sulama suyu kullanımında bitki deseninin analiz edilmesi, birim metrekare alandan alınacak verimin hesaplanması ve bitki türüne göre farklılık göstermekle birlikte damla sulama sistemlerine geçilmesi suyun verimli kullanılması açısından hayati önem taşımaktadır. Bu bağlamda hem çiftçilerin bilinçlendirilmesi hem de sulama sistemlerinin yenilenmesi hayati önem taşımaktadır. Sulama sisteminin yanı sıra su iletim sistemleri de su kayıplarında olmazsa olmaz bir önem taşımaktadır. Suyun iletimini yaparken buharlaşmanın önlenmesi ve su kaybının azaltılabilmesi için kapalı sistem boru iletim hatlarının kullanılması su verimliliğini artıran sistemlerdendir. Damla sulama yöntemi yüzey sulama yöntemine göre %49 su tasarrufu sağlamaktadır. Su uygulama randımanı ise %85-95 lere kadar çıkmaktadır. Ülkemizde basınçlı sulama yöntemi henüz yaygın olarak kullanılmamaktadır. Açık kanal sistemlerinde su iletim randımanı %70 iken kapalı sistemlerde ise bu oran %100 lere kadar ulaşmaktadır.
Günümüzde tarım yapılan alan 28 milyon hektara ulaşmış durumda ve artırılacak tarım alanları bulunmamaktadır. bu bağlamda da hem birim alandan alınacak verimin artırılması hem de toprak su sistemlerinin geliştirilmesi gerekmektedir. Bu anlamda sulama yönteminin iyi bir şekilde belirlenmesi verimliliği de artıracak hususlardan biridir.
İçme ve kullanma suyunun oranı, tarımsal sulama suyuna göre az olmakla birlikte alternatif su kaynakları kullanılarak içme ve kullanma suyunda tasarruf ve verimlilik sağlamak mümkün olabilmektedir. Yeni nesil binalarda gri su kullanımının yaygınlaştırılması yağmursuyu hasadı sistemlerinin oluşturulması su verimliliği için sağlanacak önemli katkılardır. Su verimliliğinin sağlanabilmesi için hem kamunun hem özel sektörün farkındalık yaratacak kampanyalar üretmesi gerekmektedir.
Sudaki kayıp kaçakların tespitini yapıp en aza indirmek, ücretlendirilmemiş su kullanımını en aza indirmek, suyun fiyatlandırılması arz odaklı olarak sadece verimliliği sağlayabilecek ölçüde gerekli unsurdur.
Endüstriyel su kullanımında verimliliğin sağlanabilmesi için tesislerdeki su, buhar , şebeke kayıp ve kaçakları
önlenmelidir. Çevre dostu yeşil ürünler tercih edilerek Yağmur suyu toplanmalı
ve kullanılmalıdır. Daha az su tüketen ya da susuz çalışabilen kuru üretim
teknolojileri tercih edilmelidir.
Belediyeler, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı, müteahhitler işbirliği içinde evsel su kullanım döngüsü için sistem kurarak
halkın kullanımına sunabilirler. Belediyeler aynı zamanda içme suyu
yönetiminden de sorumlu olmaları nedeniyle, su verimliliğini ve tasarrufunu sağlayacak
en önemli kurumlardır. Kayıp ve kaçakla
mücadele eylem planları yapılmalı, vatandaşları gri su konusunda özendirmeli ve
bilinçlendirmelidir. Biz bireyler olarak suyu verimli kullanmayı hayatımıza
geçirmeli ve yetiştirdiğimiz nesillere bu konuda örnek olmalıyız.